Haddinizi bilin bi...

Geçen gün sosyal medya hesaplarımdan birinden bir arkadaşlık isteği geldi. Resme baktım genç bir çocuk. İşim ve yapım gereği tanıdığım çok fazla genç arkadaşım, kardeşim dostum olmasına rağmen bu kişiyi çıkaramadım ve sildim. Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum yine aynı resimle yeniden istek yollanmış. Kim ki bu yaa diye bir baktığımda saygı duyarak sevdiğim bir arkadaşımla ortak arkadaş olduğumuzu gördüm. Yine de isteği kabul etmedim. Ardından mesajlar bölümünden merhabalar, nasılsınızlar başladı. “Oğlum evladım git şuradan” anlamında kibarca cevaplar vermeye çalıştımsa da anlamadı. Yazmamaya karar verdim. Neyse ki birkaç gün yazan olmadı. Ne yalan söyleyeyim ne kadar kafama takmadım desem de, ortak tanıdığımız insanın ne kadar güzel bir insan olduğunu bilsem de bu gereksiz durum beni rahatsız etti.

Ama nerde…

Nasılsınızlar başladı yine. Hem de haddini aşan bir samimiyetle nasılsınlar. Önceleri cevap vermedim. Ardından “lütfen, sizinle yazışmak istemiyorum, ortak arkadaşımıza binaen cevap verdim ama kusura bakmayın” türü fazlaca kibar yazmama rağmen sanki yıllardır tanışıyoruz, aramızda özel bir ilişki varmışçasına ısrarcı tavırlar. Gereksiz yere kibarca cevap verdiğim yaratık haddini gerçekten aşmıştı. Geç kaldığım şeyi yaptım. Engelledim.

Hayatımızın hangi yerinde olursa olsun böyle insan bozuntularıyla maalesef karşılaşıyoruz. Karşımıza çıkan herkes tesadüfen çıkmaz. Öğreneceğimiz mutlaka bir şeyler vardır. Arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim sözünün de yazık ki bir geçerliliği kalmadı. Sosyal medya hesaplarımızda sayısız insan var. Kimisini gerçekten tanısak ta, tanımadığımız iş, arkadaş, aile vs ortamlarından istekler geldiğinde nezaketen kabul ettiklerimiz hakkında birçoğumuzun bilgisi olmayabiliyor. Sildiğinizde size yeniden yeniden istekler gönderdiğinde (hemcinsiniz ya da karşı cinsten)  yumuşak yüzlülük yapıp eklediğiniz insanların listemizde olması ne kadar rahatsız edicidir oysa ki.

Saygı denilen şey sadece büyüklere, yaşlılara, değeri yüksek olanlara, kutsal bilinen kimselere, şeylere karşı duyulan, sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusu değildir, başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu, inceliği anlamını da taşır.

Saygısızlık ve küstahlık değer bulmuşken, saygılı davranış ve mütevazilik unutuldu insanoğlunca. Yaşamımızın her boyutunda mutsuz olmamızın en büyük nedeni saygısız ve küstah insanların varlığıdır.

Bu yaşamış olduğum aslında benim için çok üstesinden gelemeyeceğim bir olay değil elbette. Aciz, zavallı bir kadın değilim. Hiçbir kadın da değildir. Bu tarz insanları uzak tutmayı biliriz. Asıl konulardan birisi de şu, ilişkilerin başında o nazik, duygu dolu, güvenilir insanların (cinsiyeti her ne olursa olsun) hayatınızda girebildikleri yeri pisletmeleri.

Tanışmalar bir şekilde olur hayatımızdaki insanlarla. Arkadaşlıklar, dostluklar, sevgililer, eşler, kardeşler, canlar, iş arkadaşları bu tanışmalar yoluyla şekil bulur. Birbirimizin hayatında güzel ya da çirkin izler bırakır kaybolur belki, belki de hayatımızın bir parçası haline gelir. Kiminin açtığı derin yaralar, kiminin bıraktığı derin izler, küçücük bir öğreti belki bir ders alma sebebi olur bu tanışmalar.

Bazıları kendilerine bir pislikmiş gibi davranılması için o kadar emek veriyorlar ki, emeklerini karşılıksız bırakmak mümkün olmuyor.

Kalitenizi başkalarına gösterdiğiniz tavırlar belirler. Saygı istenmez, duruşunla, insanlığınla, tavrınla sana sunulur. Samimi olmaktansa yapmacık davranmak niye? Kadına sadece et parçası zihniyetiyle yaklaşmak niye? Birilerini kullanarak çirkin amaçlarla kendini birilerinin hayatına sokmaya çalışmak nedir? Yalan, dolan gereksiz iltifatları hissetmeden karşınızdaki insana aktarmak nedir? Acizsiniz. Sevgisizsiniz, iğrençsiniz, pisliksiniz. Acizlik kaliteli bir insana yakışmaz. Sosyal medyada hesabı olan bir kadın varsa, her önüne gelen insanla tanışmak, konuşmak zorunda değildir. Eğer nezaketen size zamanınızı ayırırsa da küstahça ve saygısızca yaklaşma hakkını size kimse vermez. Her kes haddini ve yerini bilmek zorundadır. Bilmezse emin olun haddinizi bildirirler.

Kur yapmakla, asılmak/samimi olmakla, yılışmak/tebessüm etmekle, sırıtmak farklı şeylerdir. Bu farkı bilen insanlar güzel insanlardır. Nezaketten, saygıdan bi haber insanlar emin olun çok belli oluyorsunuz. Muhatap olmamak adına ses çıkarılmıyorsa acizlikten değil bunu o “çok akıllı, kurnaz, içi pislik dolu kafanıza” yazın lütfen.

Yorumlar

Popüler Yayınlar